Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen bir etkinlikte, Özgürlük Rotası Partisi (Plefsi Elefterias) milletvekili Maria Zacharia, Trakya’daki “Türk azınlık” iddialarını açıkça reddetti ve Türkiye’nin azınlığı kendi amaçları doğrultusunda araçsallaştırma girişimlerini eleştirdi.
Zacharia, Lozan Antlaşması’nın yalnızca Müslüman azınlığı tanıdığını vurguladı ve bu azınlığın şu gruplardan oluştuğunu belirtti:
-
Türkçe konuşan Müslümanlar (~%50)
-
Pomaklar ve Slavca konuşan Müslümanlar (~%35)
-
Roman Müslümanlar (~%15)
Azınlığın tam siyasi temsili olduğunu belirten Zacharia, 4 milletvekili, 3 belediye başkanı, 9 bölge meclis üyesi ve 111 belediye meclis üyesinin görev yaptığını kaydetti.
KİEF’in Avrupa Parlamentosu seçimlerinde %3’lük baraj nedeniyle “dışlandığı” iddialarına yanıt veren Zacharia, bunun 1994’ten beri uygulanan bir Avrupa düzenlemesi olduğunu ve partinin ülke genelinde yalnızca %0,72 oy aldığını açıkladı.
Eğitim alanında ise Zacharia, Yunanistan’da 86 azınlık ilkokulu ve 2 azınlık ortaokulu-lisesinin bulunduğunu, tümünün devlet tarafından finanse edildiğini vurguladı. Buna karşılık, Türkiye’nin kendi topraklarındaki 6 Yunan okulunun masraflarını hiç karşılamadığını hatırlattı.
Zacharia ayrıca, EFA ve KİEF’in azınlığı Türkiye’nin amaçları doğrultusunda araç olarak kullanma çabalarını eleştirdi. Türkiye’nin 1950’den itibaren Trakya için “Türk azınlık” terimini kullandığını hatırlatarak, Ankara’nın söylemlerini Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’ı işgali gibi eylemlerle kıyasladı.
Konuşmasının sonunda Zacharia, salonu terk ederek şu mesajı verdi:
“Trakya Yunan’dır ve Yunan olarak kalacaktır. Erdoğan’a bu oyunları unutmasını söyleyin!”
RodopiPress’e verdiği özel demeçte Zacharia, Trakya’daki vatandaşları Türkiye’nin amaçlarına alet olmaktan kaçınmaya ve hep birlikte daha iyi eğitim, sağlık hizmetleri ve haklar talep etmeye çağırdı; bölgedeki Yunan egemenliğinin korunmasının önemini vurguladı.
Not: RodopiPress, Zacharia’nın müdahalesini tamamen doğru şekilde aktarmaktadır. Zacharia, görüşünü net bir şekilde ortaya koymuş ve Ankara’nın propagandasını kınayarak salondan ayrılmıştır.